defne-ongun-muminoglu-ile-soylesi-kitapkurduanne-yazar-ve-cizer-soylesileri

Defne Ongun Müminoğlu ile Söyleşi


Merhaba !

2016 Yılına hızlı bir başlangıç yapalım istedim, bu blog, söyleşiler, köşeler canlı kalsın beslensin ve yenilensin istiyorum yeni yılda, umarım gerçekleştirebilirim !

Yeni yılın ilk söyleşisini Defne Ongun Müminoğlu ile yaptık, tam da biz Masal ile Burcu ile Berk serisine eklenen son üç kitabı almışken, harika bir zamanlama oldu !

Defne Ongun Müminoğlu hem ünlü çocuk ve gençlik edebiyatı yazarlarımızdan İpek Ongun´un kızı, hem www.sifirkilometrebizdiklar.com sitesinin sahibesi hem de hepinizin bildiği Artemis Yayınlarından çıkan "Burcu ile Berk" serisinin yazarı..

Bu keyifli söyleşi için kendisine bir kez daha teşekkür ediyor ve sizi Defne hanım´ın içten cevapları ile başbaşa bırakıyorum ...



Bize biraz çocukluğunuzdan bahsedermisiniz? Ünlü bir çocuk ve gençlik kitapları yazarının kızı olmanın çocukluğunuz ve hayatınız üzerinde nasıl etkileri oldu?
Okurları için sevdikleri bir “yazar” olan İpek Ongun, benim için “annem” oldu hep. Yani ne ben, ne de ablam onu tanınmış bir yazar olarak konumlandırmadık. O bizim annemizdi. Her anne gibi o da bizi doğru bildiği şekilde yönlendirir, hayata hazırlardı. Kitaplar bu çerçevede her zaman hayatımızdaydı. Sadece kitaplar da değil aslında. Yazmak , duygularını kağıda dökmek, günlük tutmak, kart yazmak, mektup yazmak,... Hepsi bu paketin içerisindeydi.
Çocuklar için yazmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz ? Burcu ve Berk serisinden önce yayımlanmış kitabınız var mıdır ? Bildiğim kadarıyla turizm sektöründe ve ardından pazarlama ve halkla ilişkiler alanında tecrübeniz oldu, çocuklara ve çocuk kitaplarına kendi çocuğunuz olduktan sonra mı geçiş yaptınız?
Kendi kendime yazdıklarım dışında, 2009 senesinde 0 km.Bızdıklar’ı kurdum. Bloğum gelişince birkaç dergiden köşe yazarlığı teklifi geldi. Benim için çok güzel, çok farklı bir tecrübe oldu. Hâlâ ALL,forkids ve Bizletter (Tarsus Amerikan Koleji mezunlar dergisi) için yazıyorum. 2011’de Edukids çok güzel bir projeyle geldi. Çocuklar için hikâyeli kartlar yapmak istiyorlardı. Hikâyeleri benim yaratıp, kartların içeriğini, sıralamasını yani kurgusunu yapmamı istiyorlardı. Bu proje beni çok heyecanlandırdı. Keyifle, adeta oyun oynar gibi mutlu bir şekilde yarattım. Bunlardan iki sene sonra Burcu ve Berk ile... serisi raflarda yerini aldı. Kitapların çıkış noktası kızıma verdiğim mesajlardan sıkılmam aslında. Doğru beslenmeyi anlatmak, vücuduna bakmayı öğretmek gibi arzular hepimizde var. İyi bir şey yapmaya çalışırken çok fazla mesaj veriyoruz ve bir noktadan sonra çocuklar bu mesajları duymuyorlar bile. Halbuki eğlenceli bir kitap okurken, kitaptaki karakterler üzerinden yapılan bir okumada kendilerine bir mesaj çıkartabiliyorlar. Bize tek düşen bu kitabı onlara sunmak. Bu düşünceyle kızım için kitap araştırırken elim hep yabancı kaynaklara gidiyordu. Tercüme ederek okur buluyordum kendimi. Birkaç arkadaşımın, kızımın doktorunun önerileri ve manevi destekleriyle bir proje taslağıyla Artemis Yayınevi’ne gittim. Onlar da benim aklımdakini yeniden şekillendirdiler ve ilk etapta altı kitap, altı konu şeklinde kitaplar çıktı.

Burcu ve Berk serisi nasıl doğdu? Bu kadar geniş bir seri olacağını baştan planlamış mıydınız yoksa süreç içinde çok talep olunca mı ilaveler yaptınız ve yapmaya devam ediyorsunuz?
Kitapların çıkışı yukarıdaki gibi oldu. Kafamda onbir konu vardı. İlk altı tanesi birlikte çıktı. Ardından üç tane daha ve en son eklenen sanat üçlemesi ile toplamda oniki kitap oldu. Kitapları çoğaltma fikri zaten vardı. Çünkü ben bir anneyim ve hangi konularda desteğe ihtiyacım olduğunu biliyorum. Diğer anneler-babalar da benzer durumda. Ama ilk altının beğenilmesi tabii ki özellikle yayınevi açısından benden yeni kitaplar istemelerini hızlandırmıştır.

Türkiye´de ki çocuk kitapları sektörünün geçmişi ve şimdiki halini kıyaslarsanız ne gibi olumlu ve olumsuz gelişmeler oldu? Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Benim çocukluğuma göre çok farklı, çok güzel kitaplar var bence. Hatta kızımın bebekliğine göre bile kitap çeşidi arttı. Çocuk kitaplarında herhangi bir denetim olmadığından, ebeveynlerin kitap seçerken kitabı karıştırmaları, özellikle küçük yaşlardaki çocuklarına kitabı almadan kendilerinin okumaları ve öyle almaları bence çok önemli. Kullanılan dil, anlatılan konu, konunun sunumu, verilen mesaj çocukları çok etkiliyor. Olumlu mesajlar sunan kitaplara yönlenilmesini faydalı görüyorum ben. Kitapların adedi çoğalırken, iyisiyle kötüsüyle çoğalıyor. Bunu unutmamak lazım.
Sizce iyi bir çocuk kitabı ( özellikle okul öncesi resimli kitaplar için) nasıl olmalı? Favoriniz olan, en beğendiğiniz yerli ve yabancı çocuk kitaplarını öğrenebilir miyiz?
İyi bir çocuk kitabının olumlu bir bakış açısıyla, sıcak bir içerikle yaratılmış olması, sunumunu bu şekilde yapması önemli bence. Çok ciddi bir konuyu bile olumlu, yalın bir şekilde anlatabilirsiniz. Çocuğa yaşından büyük mesajlar vermeye çalışan, anlaşılması zor, ağdalı bir dil kullanan kitapların başarılı olduğunu veya amacına ulaştığını düşünmüyorum. Sevdiğim resimli çocuk kitapları arasında Aç Tırtıl belki de ilk sırada. Kütüphanedeki Aslan, Sakar Cadı Vini, Splat the Cat serisi, Müzisyen İnek Sırma, Bil Bakalım Seni Ne Kadar Seviyorum, Üç Kedi Bir Dilek, Tülin Kozikoğlu’nun Leyla Fonten hikâyeleri de çok eğlenceli ve güzel mesaj veren kitaplar. Aytül Akal-Mavisel Yener’in Reçelli Şiirler isimli kitabı şiirle tanışmak için çok güzel bir adım bence. Fatih Erdoğan’ın Kuşumu Kim Kışkışladı?, Dedem Bana Düdük Yaptı, Seni Seviyorum... gibi küçük boy, ince kitapları yeni okumaya başlarken harika oluyor. Hem eğlenceli, hem kolay okunur, ritmik cümleleri olan ve güzel mesajlar veren kitaplar.






Burcu ve Berk serisi daha çok karakter ve sosyal çevre eğitimi üzerine yoğunlaşırken, şimdi eklenen Dans, Sanat ve Müzik kitapları ile farklı bir boyuta geçti, Seriye ilaveler yapmaya devam edecek misiniz?
Okumalarda karşılaştığım ebeveynler konu isteklerinde bulunuyorlar. Önemli olduğunu düşündüğüm bazı konular daha var. Ama oniki kitap da sanki bir seri için yeterli gibi geliyor. Bakalım... :)



Burcu ve Berk dışında bambaşka bir karakter ve çehre ile çocuk kitapları yazmayı düşünüyor musunuz ya da halihazırda böyle projeleriniz var mı?
Düşünmez miyim? Her zaman :) Kafamda birden fazla konu var. Bir şey yazarken bile başkasının hayalini kuran biriyim ben :)
Anneniz kitaplarınızla ilgili sizi eleştirir veya yol gösterir mi ?
Fikir sorduğum zaman tabii ki düşüncesini paylaşıyor ama bu seride bana müdahale etmemeye özellikle dikkat etti. Kendi başıma kotarmamı istedi sanırım ki ben de zaten buna çok dikkat ettim.



Bir gününüz nasıl geçer neler yapmaktan hoşlanırsınız? Bu pozitif enerjinizi neye borçlusunuz ?
Öncelikle çok teşekkür ederim :) Pozitif görünüyorsam ne mutlu bana :) Öyle olmaya gayret ediyorum gerçekten. Spor yapmayı seviyorum. Elimde olsa her gün bir şeyler yapacağım ama olamıyor maalesef. Yine de haftada 3-5 gün vücudumu çalıştırmaya gayret ediyorum. Onun dışında beni besleyen, hayata ve insanlara olumlu yaklaşımı olan kişilerle birlikte olmaktan hoşlanıyorum. Olumsuzluk beni aşağı çekiyor ve hayatta buna ayıracak vaktim olmadığını düşünüyorum. Duyarlı olmak önemli benim için. Herkesin bir başkası için yapabileceği bir şey olduğuna gönülden inanıyorum. Ama şöyle, ama böyle. Mutlaka bir başkasına fayda sağlayabiliyor olmak lazım. Bence insan ruhu, verdikçe gelişiyor. Sosyal sorumluluk çalışmalarına destek vermek, kendi çevrenizden ihtiyaçlılara el uzatmak, bir çocuğa okuma-yazma öğretmek,... sonu yok. İstedikten sonra bizim ülkemizin bunlara çok ihtiyacı var.
www.sifirkilometrebizdiklar.com internet sitenizin tüm içeriğini siz mi hazırlıyorsunuz ? Biraz siteden bahseder misiniz ne zamandan beri yayında?
0 km.Bızdıklar’ın içeriği, yazılarının yayınlanması, sosyal medya duyuruları, hepsi bana ait. IT altyapısı anlamında sevgili Tansu Cabacı bana yardımcı oluyor. Site yukarıda da bahsettiğim gibi 2009 senesinden bu yana yayında. Öncelikle kendi annelik-babalık hâllerimizle dalga geçmek, birlikte gülmek için yazmaya başladım. Hani bazen fazla ciddiye alıyoruz, büyük bir işmiş gibi konuyu ele alıyoruz ya. İşte o hâllerimize uzaktan bakınca çok komik görünüyoruz. Fakat zaman içerisinde konular değişti. Kültürel, sosyal içerikler arttı. Konuklarımız siteye renk kattı. Bu şekilde gelişti.
KitapkurduAnne´den ne zaman ve nasıl haberiniz oldu, siteyi inceleme fırsatınız oldu ise yorumlarınızı alabilir miyim?
İlk sosyal medya sayesinde Kitapkurdu Anne’yi duydum yanlış hatırlamıyorsam. Bence kendi okuyan, okuduğu faydalı, eğlenceli kitapları paylaşan siteler çok önemli. Ben de pek çok kitap hakkında daha detaylı bilgiyi bu şekilde öğrenebiliyorum. Bu nedenle bence çok güzel bir çalışma yapıyorsunuz. Devam lütfen :)
Burcu ile Berk serisi kitap tanıtımlarına Kitap Önerileri kısmından ulaşabilirsiniz, Müzik, Dans ve Sanat için en kısa zamanda giriş yapacağım :)