Merhaba !

Hans Christian Andersen´in ünlü hikayesi Thumbelina veya bizdeki adı ile Parmak Kız´ı çoğunuz bilirsiniz sanırım. Hikaye için iki ayrı yayın evinden kitap almıştım, biri Can Yayınlarından diğeri de İş Kültür Yayınları İlk Okuma Hikayelerinden.

Kitapların ikisini de önce ben okudum, sonra dedim ki ben herhalde bir şeyleri anlamadım bu hikayelerde başka anlatılmak istenen şeyler olmalı. Bir süre sonra tekrar okudum rahatsızlığım daha da arttı. Kafamda bin tane soru, pek yapmadığım bir şey yaptım ve Masal´ın gözünden bu kitaplara bakabilmek için ikisini de ona okudum ve her ikimizin de yorumlarını sizlerle paylaşmak istedim. ( Normalde rahatsız olduğum kitapları ona okumuyorum)

Hikaye kısaca şöyle; İyi kalpli bir kadının çok istemesine rağmen çocuğu olmaz. O da bir orman perisine, veya farklı yorumunda bir büyücüye giderek yardım ister ve ondan aldığı sihirli tohumu eker. Zaman geçer tohum büyür ve güzel bir çiçek olur, çiçeğin taç yaprakları açıldığında parmak boyunda güzeller güzeli bir kız çıkar. Kadın bir ceviz kabuğundan kıza bir yatak yapar... Buraya kadar her şey normal gözüküyor değil mi? İşte bu noktadan itibaren bir felaketler silsilesi başlar, önce kızı bir kurbağa kaçırır, niyeti kızı oğlu ile evlendirmektir ( !!!) kızın haline acıyan balıkların yardımı ile kız kaçar, ardından kahverengi bir böcek kaçırır kızı, amaç gene aynı. Allahtan böceğin arkadaşları kızı beğenmez de paçayı kurtarır. Kış için yanına sığındığı tarla faresi ve onun daha sonra Parmak Kız ile evlenmek isteyecek olan komşusu köstebek de cabası !

Şimdi bu bir çocuk kitabı, kaldı ki çocuk büyük fark etmez, erkekler, kafalarında sadece güzel bir kız bulup evlenme derdinde,güzel olanla evlenilir, kız kaçırma, oğluna beğenme durumlarını algılayamıyorum,parmak kadar kız bu yaa, bana ülkemizin kanayan yarası çocuk yaşta evlendirilen kızlarımızı hatırlatıyor, parmak kadar kızları, parmak gelinleri...

Sinirleniyorum ama hala kendimi sorguluyorum açıkçası bu hikaye neden bu kadar ünlü bir klasik olmuş diye. Sonra düşünüyorum da içinde acayip detaylar olmayan hangi okul öncesi klasiği var ki? Kırmızı Başlıklı Kız mı? Kurşun Asker mi? Hansel ve Gretel mi?

Masal´ın yorumunu merak ederseniz, yazılarının fazlalığı ve çocukların iyice kafasını karıştıran uzun cümleleri ile Can Yayınları´nın kitabını hiç beğenmedi, İş Bankası Yayınlarından çıkan kitabı daha çok beğendiğini söyledi. Bir kez daha hatırladı ve kitabı sordu mu? Hayır !

Bu hikaye ile ilgili sizlerin de yorumlarınızı almak isterim, vaktiniz olur da yazabilirseniz,

Sevgilerimle,

KitapkurduAnne