Ben bu kadar eğlenceli ve absürt bir kitabı neden bu kadar geç okudum? Neden daha evvel okuyup çocukları böyle bir zevkten mahrum bıraktım ki diye hayıflandığım bir kitap "Kim Takar Salatalık Kral´ı ". İtiraf ediyorum ismi ve kapağı bu hikaye de ne ola ki ? dedirtmişti. Kitabı dün aldım ( ve aldığım kitabın 27.baskısı ( yazı ile yirmiyedi) (yani binlerce çocuk halihazırda okumuş zaten)başlamamla bitirmem arasında çok kısa bir süre geçtiğini tahmin edersiniz. 1973 Alman Gençlik ve Edebiyat Ödülünü bu kitap ile alan Christine Nöstlinger´in yaratıcılığına ve hayal gücüne şapka çıkartıyorum.
Böyle kitapları eline alıp ondan sonra okumayı sevmiyorum diyecek çok fazla çocuk olduğunu da düşünmüyorum.Konu mu? E gayet net değil mi kral bir hıyar var ve pek tabii onun ziyaret ettiği evdeki aile bireyleri... Tasvirlere, karakterlere, anlatıma bayıldım, e diyorum işte okutun 9 yaş üzeri çocuklara. Günışığı Kitaplığından...
"Şu acayip salatalık şey mutfaklarında ortaya çıkana dek onlar sıradan bir aileydi. Kilerdeki Kumi-Ori´lerin kralı olduğunu ileri süren salatalık yaratık, kendisine Majesteleri denmesini istedi. Üstelik, evdekilerin hepsini gizliden gizliye izlemeye ve olmadık yalanlar kıvırmaya başlamıştı. Hogelmann´ların evinde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı..."
Yazarın çok severek okuduğum Alev Saçlı Çocuk kitabına da göz atmak isterseniz buraya buyurun.
Christine Nöstlinger Kimdir? ( Bilgiler Günışığı Kitaplığı sitesinden alınmıştır)
Günümüzün tartışmasız en çok sevilen çocuk ve gençlik kitapları yazarlarından biri olan Christine Nöstlinger, 1936’da Viyana’da doğdu. Çocukluğu, iki yaşındayken Hitler ordusunun işgali altında kalan Avusturya’da bodrum sığınaklarında geçti. Polonya’ya kaçmak zorunda kalan babasının yokluğuyla ağırlaşan bu savaş yıllarında, bomba isabet eden evlerinin enkazından iki kez sağ olarak çıkarıldı. Dokuz yaşındayken, Kızıl Ordu Viyana’ya girdiğinde bodrum yaşamından kurtulan Nöstlinger, Viyana Uygulamalı Sanatlar Akademisi’nde öğrenim gördü. 1950’lerin sonunda evlenip iki kız çocuğu sahibi olduktan sonra “ev kadını” kimliğiyle yetinemeyeceğini anlayıp, iyi yaptığını düşündüğü kitap resimleme işine başladı. Ancak iki yıl üstünde çalıştıktan sonra yayıncıya göndermeyi göze aldığı ilk kitabı Alev Saçlı Çocuk (Die feuerrote Friederike) düşündüğünün tersine desenleri yerine yaratıcı öyküsüyle ilgi görünce, kitap resimlemeyi bırakıp yazmaya başladı. Kendisi, yazma konusunda “tembel” olduğunu ileri sürse de, Nöstlinger, son otuz yıl içinde yüzün üstünde kitabı ve sayısız makalesi yayımlanmış çok üretken bir yazar. Çocuklara ve gençlere yazmanın yanı sıra yetişkinlere de, özellikle Viyana lehçesinde şiirler ve öyküler kaleme alıyor. Çeşitli gazete ve dergilerle Avusturya Radyosu için de çalıştı. Günümüzde dünya çocuk edebiyatının klasikleri arasında sayılan Kim Takar Salatalık Kral’ı ile 1973’te Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü’nü kazanan yazar, pek çok ödülün yanı sıra 1984’te uluslararası Hans Christian Andersen Ödülü’nü ve 2003’te de yine uluslararası Astrid Lindgren Edebiyat Ödülü’nü aldı. Yabancı düşmanlığına karşı etkin bir sosyal örgütlenmeye de destek veren Nöstlinger, çocuk edebiyatına getirdiği eleştirel-sosyal tutumuyla “antiterbiyeci” bakış açısıyla ünlendi. Genellikle orta halli aile çocuklarının gündelik yaşamlarını ele aldığı kitaplarında, geleneksel aile yapısını ve okul kurumunu esprili bir üslupla eleştiriyor.
Elif Oğuz