Üç aylık uzuuuun bir yaz tatilinin ardından pazartesi günü okulun başlayacak olması ne zor gelir değil mi insana? İşte Freddy ( Frederike) de aynı ruh hali içindeyken, dördüncü sınıfta öğretmeninin sene sonunda tüm sınıfa hediye ettiği dilek bilekliğini düşürdüğünü fark eder. Oysa tam da o arada "keşke pazartesi hiç gelmese" diye geçirmiştir içinden, ve bu bilekliklerin dileği gerçekleştirmesi için bilekten kendi kendine düşmesi gerekirmiş...
Uzatmayayım, o günden itibaren Freddy üst üste Pazar gününü yaşamaya başlar, aynı pazar gününü farklı şekillerde, farklı olaylarla... fakat bu iş artık can sıkıcı olmaya başlar... Ergenliği doruklarda yaşayan asabi ablası Mia, bir aşçılık yarışmasına katılmak için hazırlanan dolayısı ile her gece aileyi bıldırcın yemek zorunda bırakan bir baba, çocuklarına hiç kıyamayan öğretmen bir anne ve huzurevinde ölmüş kız kardeşinin hayaliyle yaşayan bir büyükanne... Düşünsenize gözünüzü sürekli pazar sabahına açmak ve işin garibi bunun sadece farkında olanın siz olmanız ne zor olurdu? Çok ilgi çekici, sürükleyici ve farklı aile ilişkileri açısından da çok hoş bir hikaye. İletişim Yayınlarından ve 10 yaş üzeri için uygun.
Sabine Ludwig kimdir? ( Bilgiler İletişim Yayınları´nın sitesinden alınmıştır)
Esra Kara