Nicola Davies´in yazdığı ve Walker Book´tan çıkmış "The Promise" beni çok etkileyen bir kitap.
Tozlu yollarıyla kasvetli soğuk binaların yükseldiği bir şehirde yaşıyordu.. Kimsenin gülümsemediği, tek bir bitkinin yeşermediği şehrin çirkinliği üzerlerine vurmuş insanlarla birlikte. O bir hırsızdı, hayatını insanlardan çalarak idame ettiriyordu...Bir gece karanlık bir sokakta çantasını çalmaya çalıştığı yaşlı kadın ağır ve büyük çantasını bırakmamakta diretti ama sonunda "onları ekeceğine söz verirsen çantayı bırakırım dedi". Tek isteği çanta idi hırsızın "söz veriyorum" dedi.. Yaşlı kadın gülümsedi... Hırsız içinden yiyecek ve para çıkacağı umuduyla çantayı açtı.... Bir söz vermişti ve ne olursa olsun tutmalıydı...
Çantadan çıkanlar binlerce meşe palamutuydu ve hırsız ellerinde neredeyse bir orman tutuyordu.. İlk kez hayatında yiyecek ve parayı unuttu ve kendini şanslı hissetti.Gece yastığının kenarına koyduğu meşe palamutları ile uyudu ve sabah sözünü tutmak üzere yola koyuldu.
Yol kenarlarına, tren raylarının kenarına, parklara, boş bahçelere, otobüs duraklarına her yere ekti.. ve beklemeye başladı, başta pek bir şey olmadı ama ama yavaş yavaş fidanlar yeşermeye ve ağaç olmaya, şehir renklenmeye, canlanmaya başladı. İnsanlar bile renklendi, neşelendi.. O da başka bir ölü şehre geçti, sonra bir sonrakine ve bir sonrakine... ve bir gün bir hırsız ile karşılaştı ve ona çantasını vermeden o bildik soruyu sordu :"Çantanın içindekileri ekmeye söz verir misin?"
Hem çevre ile ilgili hem de verdiğin sözü tutmak üzerine bence mükemmel bir kitap. Kitap 2014 yılında English Association Picture Book ödülünü almış, bu kitap için yapılmış bir internet sitesi var. Buradan ulaşabilirsiniz. Sitede hem kitabın okumasını izleyebilir hem de kitap, yazarı ve illüstratörü ile ilgili detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Yazar Nicola Davies kitabı The Promise için neler demiş?
The Promise is a very simple story, with a very important message about our power to transform ourselves and the world around us. It’s about a girl who plants trees all over the grey, broken city where she lives. Through taking action to change her environment, the girl is herself changed. Part of the inspiration for the book came from another famous story, The Man Who Planted Trees written by French author Jean Giono and first published in 1953, sixty years before the publication of The Promise. It tells the story of Elzeard Bouffier, a French peasant who rejuvenates a whole landscape in a dry, deserted region of Southern France, by simply planting trees. It’s a fictional story but it had a huge impact across the globe, inspiring real tree planting and encapsulating the spirit of the emerging environmental movement. The Promise was written to inspire a new generation of tree planters, because now more than ever we need trees - trees in cities to provide shade and inspiration, trees in forests to maintain biodiversity, trees everywhere to help soak up carbon dioxide. Trees help us to reconnect with nature and to remember our place in the world. Planting a tree is a symbol of new beginnings and of a desire to make the future better than the present. The message of the The Promise is a simple one, for children and for adults: push aside the mean and hard and ugly and plant, plant plant!